Yaşasın Arılar!

Kategori: Genel
Etiketler:


Dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de önemli oranda arı ölümleri yaşanıyor. Vakit kaybetmeden gerekli adımlar atılmazsa sadece arılar değil; yaşamın benzersiz çeşitliliği içinde birlikte yaşayan tüm canlılar ve gıdamız da tehlike altına girecek.

Arılar sadece bal üretmiyor, yediğimiz gıdaların 3’te 1’i onların sayesinde sofralarımıza geliyor. Zira arılar, çiçekler arasında dolaşırken gerçekleştirdikleri tozlaşma ile bitkilerin üremesini ve çeşitliliğini sağlıyorlar. Tozlaşma olarak adlandırılan bu sürecin %80’i bal arısı ve diğer yaban arıları tarafından gerçekleştiriliyor. Arılar, diğer böcek türleriyle birlikte biyolojik çeşitliliğin devamını sağlıyorlar. Bir başka deyişle arıların olmadığı bir dünya düşünmek mümkün değil.

Arılar neden ölüyor?

Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi, yıllardır senelik %20 civarında seyreden arı ölüm oranının bazı bölgelerde %70’lere kadar çıktığını ve genel olarak arı ölümlerinin arttığını belirtiyor.1

Arı nüfusunun azalmasına yol açan nedenlerin başında tarımsal üretimde kullanılan ve genel olarak pestisit2olarak adlandırılan kimyasal maddeler geliyor. Bilimsel araştırmalar özellikle neonikotinoid sınıfı pestisitlerin arılar üzerinde hem doğrudan öldürücü etkileri olduğunu hem de sinir sistemlerini etkileyerek felç, hafıza kaybı, öğrenme yetisi bozukluğu gibi dolaylı yollardan da arılara zarar verdiğini gösteriyor. Nikotin mekanizması temelli bu pestisitler canlıların sinir sistemini etkiliyor. Bunun dışında küresel iklim değişikliği, habitat kaybı, yanlış arıcılık uygulamaları gibi pek çok konu da arı ölümlerinin nedenleri arasında yer alıyor.

Türkiye’de 2012-2016 yılları arasında yapılan bir çalışmada Trakya’da, özellikle de Tekirdağ ve Edirne’de toplanan ayçiçeği tarlalarının toprak örneklerinin %25’inde ve ayçiçeği çiçek numunelerinin %35’inde neonikotinoid sınıfı imidacloprid maddesi tespit edilmişti. Aynı çalışmada çiçek örneklerinin yarıya yakınındaki kalıntının ise arıların zehirlenmesine neden olabilecek düzeyde olduğu anlaşılmıştı.3İsviçre’de yapılan bir araştırmada ise dünyanın farklı bölgelerindeki yerel üreticilerden 198 bal örneği toplandı. Bu balların %75’inde, (teker teker bakıldığında AB ve ABD’deki yasal limitlerin altında kalsa dahi) neonikotinoid sınıfı böcek öldürücü kimyasalların kalıntılarına rastlandı.4

Avrupa yasakladı, Türkiye’de serbest!

Neonikotinoidler, yaşamı çok ciddi şekilde tehdit ediyor. Böcek ilaçları ve diğer birçok pestisit arılarda “Koloni Çöküş Sendromu” adı verilen ölümlere neden oluyor. Bu kimyasallar, bitkilerin tohumlarına uygulanabiliyor, böylece bitki büyürken kimyasal maddeleri bünyesinde tutmaya devam ediyor. Bitkiyle temas eden böcekler de zehirlenerek ölüyorlar.5Yapılan diğer araştırmalar neonikotinoid içeren böcek öldürücü kimyasalların, arıların yanı sıra özellikle kuş6, kelebek7ve suda yaşayan omurgasızları8da etkilediğini ortaya koyuyor.

Ayrıca bitkilere uygulanan neonikotinoidlerin büyük bir kısmı bitki yerine toprağa geçiyor ve toprakta 19 yıla kadar etkilerini yitirmeden kalabiliyorlar.9Yani bu kimyasalların, tam olarak hangi canlıya ulaştığını ve ne kadar zarar verdiğini hesaplamak oldukça zor. Neonikotinoidlerin doğada yol açtığı zararın tam boyutu henüz bilinmiyor. Ancak bu konuda ortaya çıkan her yeni gelişme, neonikotinoidlerin ekosistem için oldukça tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor.

Avrupa Birliği 2018 yılında, neonikotinoid sınıfından arılara zarar veren 3 maddeyi sera kullanımları dışında tamamen yasaklayan tasarıyı oylayarak kabul etti. Yasağın 2018’in sonuna kadar uygulamaya geçirilmesi planlanıyor. Avrupa’da yasaklanan neonikotinoidler (imidacloprid, clothianidin ve thiamethoxam) Türkiye’deyse rahatça ve yaygın olarak kullanılıyor.

Neonikotinoidler yasaklansın!

Arı ölümlerini durdurmak ve arıları yaşatmak için atılması gereken birçok adım var. Aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak ilk adımın Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından atılmasını, arıları öldüren neonikotinoidlerin yasaklanmasını ve bu yasağın ardından konuyla ilgili denetimlerin düzenli olarak yapılmasını talep ediyoruz.

Arılara, kelebeklere, kuşlara ve daha pek çok canlıya zarar veren neonikotinoid sınıfı pestisitlerin yasaklanmasının, Türkiye’de biyoçeşitliliğin korunması ve gıda güvenliğimiz için atılacak en temel ve vazgeçilmez adımlardan biri olduğunun altını çiziyoruz.

İnsan, doğadaki canlılardan yalnızca biri. Doğayı incitmeden, bozmadan, zehirlemeden üretmek, doğanın döngüsel mantığıyla düşünerek evrendeki sayısız canlıyla uyum içinde yaşamak mümkün.

Doğanın korunmasının gerekmeyeceği bir dünya umuduyla.

İmzacı kurumlar:
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
Çevre ve Arı Koruma Derneği (ÇARIK)
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL)
Doğa Derneği
Doğa Koruma Merkezi (DKM)
Greenpeace
Kuzey Ormanları Savunması (KOS)
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB)
WWF-Türkiye
Yeryüzü Derneği
Yeşil Düşünce Derneği

Dipnotlar

  1. AGAM “Türkiye’deki Arı ölümleri Kaygı Verici Boyutlarda.” Bursa Uludağ Üniversitesi. Eylül 14, 2015. Erişim tarihi: Aralık 05, 2018. https://uludag.edu.tr/haber/view/136.
  2. Pestisit: Gıda maddelerinin üretimi, tüketimi, depolanmaları esnasında gıdalara zarar veren mikroorganizma ve zararlıları uzaklaştırmak veya yok etmek amacıyla kullanılan, kimyasal ya da biyolojik ürünlerin tümüne pestisit adı verilmektedir. Açar, Ö. Ç. “TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı Eğitim Notu Pestisit Analizleri.” Temmuz 2015. https://gidalab.tarimorman.gov.tr/gidareferans/Belgeler/B%C3%B6l%C3%BCmler/Pestisit-Egitim-Notu2015.pdf
  3. Ünal ve ark. “TAGEM/HSYGAD/12/A06/PO3/13 nolu Bal arılarında neonicotinoid grubu insektisitlerin toksikasyonlarının araştırılması adlı projenin sonuç raporu” (2016).
  4. Mitchell, E. A. D. ve ark. “A Worldwide Survey of Neonicotinoids in Honey.” Science, 358/6359 (2017), s. 109–111. doi:10.1126/science.aan3684.
  5. Greenpeace Akdeniz. “Arılar Yaşasın Diye: Dünyada ve Türkiye’de Tozlamayı Yapan Canlıları ve Tarımı Tehlikeye Atan Faktörlere Dair Bir Değerlendirme.” Eylül, 2018. http://www.greenpeace.org/turkey/Global/turkey/report/2018/arilar-yasasin-diye.pdf
  6. Eng, Margaret L., Bridget J. M. Stutchbury, ve Christy A. Morrissey. “Imidacloprid and Chlorpyrifos Insecticides Impair Migratory Ability in a Seed-eating Songbird.” Scientific Reports7, no. 1. November 09, 2017. doi:10.1038/s41598-017-15446-x.
  7. Forister ML ve ark. “Increasing Neonicotinoid Use and the Declining Butterfly Fauna of Lowland California.” Biology Letters.12: 20160475 (2016). http://dx.doi.org/10.1098/rsbl.2016.0475
  8. Wood, T. ve Goulson, D. “The Environmental Risks of Neonicotinoid Pesticides: A Review of the Evidence Post 2013.” Environmental Science and Pollution Research, 24(21), (2017). s.17285-17325.
  9. Goulson, D. “An Overview of the Environmental Risks Posed by Neonicotinoid Insecticides.” Journal of A

Yorum yapılmamış

Yorum Bırak

Change this in Theme Options
Change this in Theme Options